Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Galatasaray şampiyonluk yolunda koşar adım ilerliyor. Sivasspor’u 6 golle yenen Sarı-Kırmızılılar, harika bir oyun ve birbirinden güzel gollerle güç gösterisi yaptı.

        Sezon başladığında en büyük sorun olarak teknik direktör Okan Buruk gösteriliyordu. Bu kadar çok yıldız oyuncuyu nasıl yöneteceği soru işareti olarak akıllardaydı. Gelinen noktada, Okan Buruk’un bu zor işi büyük bir ustalıkla yaptığı gerçeği ortaya çıktı. Icardi, Tete, Zaha, Ziyech, Mertens, Torreira kariyerlerini üst seviyeye çıkartmış, iyi paralar kazanmış isimlerdi. Bu grubu yönetmek oldukça sıkıntılıydı. Oynayan, oynamayan oyuncuları sürekli aynı performans içerisinde tutmak, motivasyonu düşürmemek tamamen yönetim becerisidir. Bu nedenle Okan Buruk’un hakkını vermeliyiz.

        Örnek vermek gerekirse, Icardi sorununu büyük bir olgunlukla çözen, sorunun büyümesini engelleyen ve gelinen noktadaki başarı çok kıymetli bir yönetimin sonucudur. Hatta, bek sorununu bir forvet oyuncu ile çözmek de yine bir teknik adamın öngörüsüdür, becerisidir. Bunları unutmamak gerekir.

        Sivasspor karşılaşmasındaki oyun izleyenleri futbol adına mutlu eden bir maç oldu. Üstünlük tamamen Sarı-Kırmızılı takımın elindeydi. Rakibine oyun kurma şansı vermedi. Önde baskı yaptılar. Oyunu rakip ceza sahası önünde oynadılar. Kapanan çok adamlı savunmayı açma adına yapılması gerekenleri en olumlu biçimde becerdiler. Elbette, tecrübeli ve kaliteli oyuncuların olması oldukça önemliydi. Ancak doğru organizasyon ve oyun aklı sonuca gitmede etkili oldu. Rakip savunma arkasına sarkma, uzaktan şutlar, ceza sahası içerisinde ki paylaşım ve alan boşaltma derslik uygulama olarak öne çıktı.

        Icardi, Barış, Mertens’in öne çıktığı maçta 6 golün tamamında Icardi etkinliği de dikkat çekti. İki gol atan golcü oyuncu, rakip savunmayı istediği gibi yönetti. 3 Sivassporlu oyuncuyu kendine kilitledi. Kalan boş alanları arkadaşları harika kullandı. Bu tamamen Icardi’nin oyun aklının ürünüydü.

        Orta sahada yer alan Torreira, Kerem Demirbay ve Mertens yalnız savunma olarak değil, forvet oyuncularına yardımı, pozisyon üretimi üst düzeydeydi. İtici güç iyi olunca kaliteli ayaklar için skoru almak çok da zor olmadı. Galatasaray’ın en önemli farkı orta alan üstünlüğü. Her maç bunu görmek mümkün.

        Karşılaşmanın son dakikasına dek, enerji patlaması yapan, golü düşünen, oyunu bırakmayan, tempoyu düşürtmeyen, sürekli atak yapan Galatasaray karşısında tutunmak çok zor. Sivasspor değil hangi takım olursa olsun baskı karşısında direnemezdi. Sarı-Kırmızılı oyuncular normal ötesi bir davranış sergiliyor. Aldıkları 96 puanla rekoru da kırdılar.

        Takımın organizasyonu hatasız olunca, kollektif oyun sahaya yansıyor. Yıldızlar da ortaya çıkınca göze hoş gelen bir 90 dakika izlendi. Taraftarın coşkusu sahaya yansımakla kalmıyor, oyuncular bu coşkunun çok üzerine çıkmayı beceriyor. Maçın skoru daha fazla olabilirdi. 10 gol atılsa şaşırtıcı olmazdı.

        Daha önceki maçlarda çok kez oyunda gördüğümüz Muslera’yı bu kez görmedik. Topla buluştuğu anlar çok azdı. Sarı-Kırmızılı savunma Muslera’ya sen bugün dinlen demişti sanki.

        Galatasaray’ın fazlasıyla hak ettiği galibiyet, güzel oyun ve gollerle taraftarın unutamayacağı harika bir akşam oldu.