Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Muharrem Sarıkaya Columbia'nın "dış aktörleri…"

        SİYASETİN diline kök salan kelimeler arasında yerini her dönem almıştır, “dış aktörler” veya “dış güçler…” söylemi

        Bir de “bir kısım basın…” cümlesi…

        Bu cümlelerin sadece Türkiye’de olduğunu sanmayın, Anadolu’ya gelene kadar batıda epey bir tüketilmiştir…

        Diğer ülkelerde ne kadar zamandır vardır bilmem ama kanun tekliflerine de giren bu cümlelerin 1940’lı yıllardan bu yana Türkiye’de kullanıldığını söyleyebilirim.

        Örneğin 1960’da “Tahkikat Komisyonu” kurulmasına ilişkin TBMM’ye sunulan önergenin girişi de “Bir kısım basının; bünyesini; çalışma tarz ve metotlarını ve kanunlar muvacehesindeki tutumunu…” diye başlar…

        “DIŞ KIŞKIRTICILAR…”

        Bütün bunları yazmama, New York Times’a dün demeç veren New York Şehir Polis Komiseri Edward A. Caban’ın, New York’taki Columbia Üniversitesi’nin İsrail ile bağlarını sonlandırmasını isteyen ve Hamilton Hall binasını ele geçiren protestocular için kullandığı cümleler…

        Ağırlıklı bölümü öğrencilerden oluşan Gazze protestocularının arasına katılan birkaç düzine göstericiye işaret ederek, “Bu protestolara profesyonel dış aktörler katılıyor” demiş…

        Eyleme katılanları, “dış kışkırtıcılar” olarak nitelendirmiş…

        KÖPEĞİNİN TENEKE MAMA KABI VE EVDEKİ ÇÖMÇE…

        Gerçekten ülkenin farklı yerlerinden New York’a Columbia Üniversitesi’ne gelip eylemi kışkırtanlar var mı?

        Haberde iyi örneklenmiş röportajlar var…

        Biri de Üniversite’nin biraz ilerisinde oturan, yani mahallede yaşam süren, bahçe işleri ile uğraşan 52 yaşındaki Bilgisayar Programcısı Matthew Cavalletto…

        New York Times’taki anlatısına göre Cavalletto, mutfaktan aldığı çömçeyi ile köpeğinin teneke mama tası kaptığı gibi dışarı çıkmış ve birbirine vurarak Üniversitenin dışında bulunan kavşağa gitmiş; orada kıpırdamadan durma eylemi başlatmış…

        Bunlar Columbia Üniversitesi için yadırganacak görüntüler değil.

        Çünkü Columbia, on yıllardır en büyük öğrenci aktivizmi ve protesto hareketlerinin ulusal odak noktası oldu; Manhattan’da Brodway Caddesi sakinleri de onlara hep destek verdi; eylemlerinde yalnız bırakmadı…

        Ayrıca, geçmiş eylemleri ile karşılaştırıldığı Gazze konusundaki bu son eylemleri oldukça haklı gerekçelere dayanıyor…

        İstedikleri, Columbia’nın topladığı bağış paralarını İsrail ile bağı olan fonlardan geri çekmesi…

        SORBONNE’DA 56 YIL ÖNCE YAŞANDIĞI GİBİ

        Çekmezse ne olur?

        Tam 56 yıl önce bugünlerde Paris’teki Sorbonne Üniversite’nde yaşananın bir benzeri bu kez New York’ta yaşanır…

        Dejavu gibi 1968 baharı bir daha yaşanır…

        Hatırlanırsa, temelleri Napolyon döneminde atılan Sorbonne Üniversitesi’nde merkeziyetçi eğitim ve sınav sistemine karşı çıkan öğrencilerin protestosu ile başlayan hareket, bütün dünyaya yayılmıştı…

        Bu denli geniş kapsamlı olmamakla birlikte, öncesinde de öğrenci eylemleri vardı…

        Farklı gerekçelerle olsa da bu eylemlerin varlığı üniversitelerin kuruluşu kadar eskiye dayanıyor.

        “APARTHEİD” PROTESTOLARI…

        Gelelim ABD’deki üniversitelerde başlayan protestoların sonuçlarına…

        Columbia Üniversitesi Başkanı Minouche Shafik dün okulun sitesine koyduğu görüntülü mesajda öğrencilere eylemlerini bitirmeleri çağrısını yaparken, öğrencilerin bu üniversiteye girmek için çok yüksek bedeller ödediğine dikkat çekiyordu.

        Gazze’de bir insanlık dramının yaşandığını, Orta Doğulu bir Müslüman ailenin evladı olarak doğduğunu belirtirken, eylemlere son verilmesini istiyordu.

        Öğrencilerin yanıtı da benzer oldu; Üniversite’nin İsrail’e ait bağış fonlarına yatırdığı paraları geri çekmesine dönük taleplerini yineledi.

        Anlaşılan o ki 1980’lerde yerel halk ile beyazların kamu hizmetlerinden farklı yararlanmasını kanuna bağlayan Güney Afrika’nın, “Apartheid” politikalarını boykot etmek için başlatılan protestolar gibi burada da sonuç alınmaya başlanmış…

        SARMAŞIK LİGDEKİLER DE ÇIKMAK İÇİN SIRAYA GİRDİ

        Sonucunu da dün Washington Post’un manşetinde yer alan haberde görmek olasıydı…

        Aktardığına göre ABD’de en etkin 8 üniversitenin de yer aldığı Ivy League (Sarmaşık Ligi) okullarının da arasında bulunduğu eğitim kurumları İsrail bağlantılı fonlardan çıkmaya başlamış.

        Habere göre, protestoların gerçekleştiği üniversitelerden biri olan ve 6,2 milyar Dolarlık bağışa sahip olan Brown’ın Başkanı, İsrail’e bağlı şirketlere yönelik bir tasfiye planını Ekim ayında uygulamaya koyma önerisi okul yönetimi tarafından oylama sonucu kabul edilmiş.

        Minnesota Üniversitesi de İsrail ile ilişkili bağış fonlarının tasfiyesi konusunu protestocuların, okul liderleriyle tartışılmasına izin vermeyi kabul etmiş.

        Bağış fonlarının büyüklüğünde Harvard'ın arkasından gelen Texas Üniversitesi kontrol ettiği 55 milyar dolarlık fonun içinden İsrail Şikel’ine dayalı olanları çıkarmış…

        Elinde Şikel cinsinden hisse senedi kalmamış…

        UCM’DEN DAHA ETKİLİ OLDU

        Diğer üniversitelerin de takip etmesi bekleniyor.

        Geçmişten gelen tüm örnekleri de gösteriyor ki bünyesinde geleceğe açık ruh barındıran öğrenci hareketleri hep sonuç getirdi.

        Tıpkı İsrail hükümetinin dün Mısır’ın aracılığıyla Hamas ile devam eden görüşmelerde son noktaya gelmiş olması gibi…

        Uluslararası Ceza Mahkemesi kararı, ABD Başkanı dahil, İsrail üzerinde etkili bir çok batılı ülke liderinin tepkilerinden çok daha etkili sonuç getirdi…

        Emin olun bundan sonra da getirecek…